Küçük İskender Sözleri
Küçük İskender Sözleri aşk ve anlam yüklüdür. Şiir yazarlarımızdan Küçük İskender anlamlı sözler söylemiştir. Facebook üzerinden Küçük İskender Sözleri laf sokan sözleri, Küçük İskender damar sözleri, Küçük İskender Sözleri ve şiirleri
->> Her şeyi geriye saymaktan yorgunum, kaç intiharım varsa o kadar sevgilim var.
->> Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahpe rengi.
->> Şimdilerde elimde bir bıçak sevdiğin kadar sevilirsin diyen yalancı şairi arıyorum…
->> Aşk ağır iştir emekli olamazsın sigortası yoktur ikramiye alamazsın yıllık tatil izni verilmez greve kalkıştın mı yersin sopayı her dakika lokavt tehlikesiyle burun burunasındır kaza riski yüksektir amatörce uğraşılır. Aşk ağır iştir. Yol boyunca bunları şoföre dayatamazsın. O uykuya yenilmek üzeredir sen ise rüyaya.
->> Giderken sana hoşçakal demek istedim ihanetin aklıma geldi hoşt çakal diyebildim.
->> Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, aşk olsun dediğinde keşke. diyebilmek için can atıyordum.
->> Git gidebildiğin yere kadar bu liman da kaybettiğim ilk gemi sen değilsin. Ama şunu unutma. Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına.
->> Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.
->> Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum su biliyor bardak biliyor bir sen bilmiyorsun.
->> Senin için ölürüm dedi. Benim için zaten öldün dedim. Cesedini alıp çıktı.
->> Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur; hadi beni aşka inandır.
->> Toprak olsam üstüme basmayacaksın, hava olsam içine çekmeyeceksin. Öyle düşmansın.
->> Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu.
->> Her aşkta dönme dolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken.
->> Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
->> Ben seni çoktan affettim, sen sen sevdanı helal et.
->> Aşkı dövmek lazım kalbe terbiyesizlik ettiğinde.
->> Telefon rehberimdeki herkesi senin adınla kaydettim. Bütün gün beni arıyorsun, taklitler yapıp sesini değiştiriyorsun. Biliyorum, sen de özledin.
->> Artık aramızdaki uzaklıktan şık bir matem giysisi diktirebilirsin kendine. Bir tek hücreni bile istemiyorum. Televizyonumun çekmediği bir kanal gibisin çünkü. Sen git, bambaşka hayatların yatak odalarında sıradan insanların tenlerini süsle.
->> Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?
->> Sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe.
->> Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allahım. Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bir malı mı sevmişim.
->> Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur.
->> Seni Babilin asma bahçelerinde astım bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın.
->> Kaldır başını aşk belden yukarıda sevgili.
->> Sana kemik değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın âlemi yok gitme diyorsam gitme.
->> Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi, bomboş çıkıyorum sana her ne kadar plakasında mutluyuz yazsa da.
->> En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım.
->> Ah o tipine kurban olduğum bir de tipine yakışır bir yürek taşısaydın…
->> Bırakın bu ayakları. Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz âşıktınız.
->> Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir.
->> Bu gece alkolle sabahla; ona de ki; ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
->> Anlamadım ben mi iyileşmemiş yarayım herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
->> Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer kıl dönmesi.
->> Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip; yine senin yanına düşerim, yer çekimi değil, yar çekimi.
->> Erkeklerin doğuştan bildiği ana dil. İlgisizce.
->> Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsaade etmem. Beni bir saniyede unutanı, ben iki saniye ile şereflendirmem.
->> Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…
->> Kahvenden bir yudum bile almamışsın; korktun mu beni kırk yıl sevmekten.
->> Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.
->> Eğer benim olsaydı sana zaman hediye ederdim. Elimde değil. Ancak şimdi sana koca bir boşluk getiriyorum kucağımda. İçinde saf sözcükler ve dağılmış bir ben olan. Zamanlı zamansız. Tamamen senin. İstediğin gibi doldur. Sevdiğin kadar anla, anladığın kadar sahip ol.
->> Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
->> Normalde 2 gün zar zor giden telefonun şarjı, artık 5 gün gidiyorsa yalnızsındır.
->> Soğuk ve şekersiz çay gibisin, ne içimi ısıtıyorsun, ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun, sadece uykumu kaçırıyorsun.
->> Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın. Ve insan bir insanla yenileyemez kendini.
->> Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş eşimdin.
->> Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
->> Sevgilim beni aldatıyor musun dedi, hayır onu aldatıyorum dedim afalladı.
->> Sonsuzluk istedim Allahtan. Sanırım s yi biraz sessiz söyledim. Şimdi onsuzum.
->> Öyle bir yerin düşünü gördüm ki; insanlar, sabah uyandıklarında hâlâ hayatta olduklarını fark edip, günaydın demeden önce birbirlerini öpüyorlardı.
->> Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.
->> Sıkı sıkı tembihlerler. Unut onu, aklına bile getirme, çıkar kafandan, hafızandan sil. Sanki seven beynimizmiş gibi.
->> Ağzı tabanca. Dudakları namlu, sözleri gece mermisi.
->> O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.
->> Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.
->> Ağlıyor musun? diye soruyor giderken utanmadan. Yok, yanlış yerden işiyorum aptal.
->> Kalp bu ulan. Yok, öyle bir arkadaşa bakıp çıkmak.
->> Seninle ben bir çaydanlık gibiyiz. Ben üst kısmıyım sen alt kısmı. Hani büyüksün ya. Aramızdaki fark ise şu; ben sensiz de demlenirim, ama sen bensiz ancak su kaynatırsın.
->> Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.
->> Gidiyormuş, ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık bırak gitsin. Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.
->> Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak.
->> Sigarayı bıraksam diyorum tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi böyle çok yavaş ölüyorum.
->> Evde kedi, köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek…
->> Seviyorum affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.
->> Offff dedi. Ne oldu? Dedim hiiiiiç, dedi. Her şeyi bırak gel benimle, dedim. Olur mu? Dedi. Topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza, dedim. Olmaz, dedi. Neden? Dedim. Aynı tabaktan yeriz, dedi. Bir daha sevdim.
->> Hatırlıyor musun bana armağan ettiğin ilk şarkıyı ölünce sevemezsem seni Ulan hayattayken bile sevmedin ki…
->> Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok dönecek. Bir katil olay mahalline mutlaka geri döner.
->> Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
->> Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı gücün yeterse yüreğimden öp beni.
->> Tabiatın güzelliğine bak. Dedim. Ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum dedi.
->> Beni bir öküz sanma sakın sevgili, çünkü sen, o kadar hülyalı bir tren değilsin…
->> Suçumu cezama ikiz sayarken hakim bari beklenmeyen şahit ol sevdama. İdamıma elin boş gelme. Kendinle gel.
->> Ne komünizm, ne kapitalizm, ne ateizm, ne sosyalizm kısmetsizim…
->> Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz. Ya ben sana fazla geliyorum, ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.
->> Kalbim kırık. Dikkat et elini kesmesin.
->> Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.
->> Ben bir silahım. Ama hiçbir silah yaralamaz insanı, bir başka insan olmadan.
->>
->> Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.
->> Meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır.
->> Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar…
->> Şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. Bu da mı o şerefsiz acaba diyorum.
->> Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.
->> Senden evet cevabı alana kadar kendini yırtan sonra havalara giren canlıya erkek denir.
->> Aşkı hep iki kişilik diye öğrettiler bize. Peki ya kişilik bozukluğu sonucu mu dahil edildi 3. Kişi, aşk bildiğimiz şeye?
->> Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
->> Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.
->> Herkese seni sevmediğimi söylüyorum. Afrikalı bir annenin oğluna ben tokum sen ye demesi kadar basit bir yalan bu.
->> Annem, neyin var? Diyerek böldü sessizliğimi. Ben de gittiğini ve kaybettiğimi söyledim. O da saçlarımı okşayıp; üzülme evladım. Cana geleceğine mala gelsin. Dedi.
->> Sen bir defa olsun seni seviyorum yalanını at; melekler günahını bana yazsın, olur mu?
->> Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor.
->> Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.
->> Karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.
->> İlla 3. Şahıslar girecekse aramıza. Minik parmakları olan bir kızımız olsun.
->> Sağlaması yapılmış bir çarpım gibiyiz sevişmelerden sonra; ikimizden biri sıfır olsa, diğeri ise istediği büyüklükte bir sayı; fark etmeyecek sonuç sıfır.
->> Yolun açık olmasın sevgili. Nasıl olsa önün açık her türlü bulursun sen yolunu.
->> O kadar düşledim ki seni sevgili, yitirdin gerçekliğini.
->> Ayır bizi hâkim bey. Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye? Ne de bana sordular, Dünyaya gelir misin diye.
->> Eros, yaşlandın mı? Okun gideceği yeri göremiyorsun. Ya bir imkânsıza, ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun.
->> Sevmek ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da.
->> Beni unut diyorsun ya; bu bana imkânsız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.
->> Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…
->> Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım.
->> Benimle oynadın bir tur yükseldin aferin. Şimdi git onunla oyna. Ama yanarsan yine benden başlama.
->> Geri gelmemelisin. Ya olduğun yerde kalmalısın ya da gittiğin yerde. Sen bu hayatta gördüğüm en hoşçakalsın neticede.
->> Annem sürekli hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.
->> Kirpiklerini kıskanasım geliyor meselâ; gözlerine benden daha yakın diye.
->> Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu şeytan doldurur.
->> Buz tutmuş bir ruhum ben. Erirsem geri dönemem.
->> Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.
->> Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni.
->> Bir bayanın gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir hıyar da neden olabilir.
->> Özne olmayı bırakıp zamir oldum, edat oldum, yüklem oldum. Ama senin gibi, aşk ile ihanet arasına bağlaç olmadım asla.
->> Affedilen vazgeçilendir o, affedildi çünkü ondan vazgeçildi.
->> Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum. Kusura bakma gözlerim biraz kirli.
->> Kadınlar mı zeki yoksa erkekler mi diye merak edenler. Havva bir elmayla kandırmış Ademi.
->> Bir plak olsam. Zeki Müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet bir gün buluşacağız.
->> Bir erkeğin en lezzetli yeri başının eti sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.
->> Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.
->> Gittiğinde. Boş ver dünyanın sonu değil ya. Diyen dostlarıma. Benim dünyamın senden ibaret olduğunu nasıl anlatabilirdim ki.
->> Bu aşkın gelirinin yarısını sağır sultana bağışladım, duymazlıktan gelip seni, gitsin kulağını açtırsın, diğer yarısını sana bıraktım, kendine protez aşıklar alırsın.
->> Bu aşkın gelirinin yarısını sağır sultana bağışladım, duymazlıktan gelip seni, gitsin kulağını açtırsın, diğer yarısını sana bıraktım, kendine protez aşıklar alırsın.
Yorum gönder