GOOGLE MOLİERE UNUTMADI. MOLİERE KİMDİR?

15 Ocak 1622- 17 Şubat 1673 seneleri arasında yaşayan Fransız reyin yazarı ve oyuncu Jean-Baptiste Poquelin; öğrenilen ismiyle Molière, Google’a doodle oldu. Peki Pinti isimli yapıtı herkesçe öğrenilen Moliere kimdir? işte yaşamı, yapıtları ve belirsizleri….

MOLİERE KİMDİR?

Jean-Baptiste Poquelin daha öğrenilen ismiyle Molière 15 Ocak 1622 – 17 Şubat 1673, Fransız reyin yazarı ve oyuncu.

Moliere, sarayın döşemelerini yapan bir mobilyacının oğluydu. Paris’in en iyi mekteplerinden College de Clermont’da öğrenim gördü. 1643’te lllustre-Theâtre isimli bir tiyatro topluluğu kurdu, sahne ismi olarak Moliere’i seçti.

Moliere’in öğrenilen ilk eserleri, 1655’te Lyon’da sahnelenen L’Etourdi ou les contretemps oynanışı Savruk, 1876; yayımlanışı Afallamış yahut Beklenmedik Maniler, 1944 ve 1656’da Beziers’de oynanan Le Depitamoreux’ydü oynanışı İnfial-i Aşk, 1876; yayımlanışı Kırgın Âşıklar, 1944. Moliere ve topluluğunun ilk zaferli temsili ise 1658’de Louvre Epilepsiyi’nda Kral XIV. Louis önünde oynanan Comeille’in Nicomede’iydi. Moliere, ertesi sene ilk ehemmiyetli komedisi sayılan ve Paris’te sahnelenen ilk oyunu olan Les Precieuses ridicules’ü oynanışı Dudukuşları, 1876; yayımlanışı Komik Naziklar, 1943 yazdı. Sosyetenin nazik tavırlarına özenen iki taşralı genç kızı mevzu alan bu reyin, Moliere’in tam eserlerinde öne çıkan bir temanın ilk işlenişiydi; Moliere burada, cemiyetsel kaidelerin gerektirdiği yüzeysel naziklikle altta uyuyan içgüdüsel tutum arasındaki geçimsizliğin yarattığı komikliği ele alıyordu.

Moliere’in topluluğu 1661’de, Kardinal Richelieu’nün bir tiyatro binası olarak yaptırdığı Palais Royal’deki Krallık Epilepsiyi bir salona taşındı. Moliere’in tam “Paris” oyunları burada sahnelenecekti.

1662’de sahneye konan şöhretli oyunu L’Ecole des femmes oynanışı Bayanlar Okulu, 1876; yayımlanışı Bayanlar Okulu, 1941 daha ilk gecesinde skandal yarattı. Seyirciler ve yetkililer, artık hiçbir bedele hürmeti kalmamış bir komedyenle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlardı. Reyin, bayanlardan çekinen ve bu surattan da saf, gözü açılmamış bir genç kızla evlenerek onu kendi prensipleri yönünde idaremek isteyen bir erkeği mevzu alıyordu. Oyunun sonunda adam genç eşine âşık oluyor, ama aşkı dile getirmesini ve bayanlara bir sevgili gibi yanaşmasını öğrenmediği için komik vaziyetlere düşüyordu. Moliere oyuna gelen tenkitlere 1663’te La Critique de L’Ecole des femmes Bayanlar Okulunun Eleştiriyi, 1944 ve L’lmpromptu de Versailles Versailles Tuluatı, 1944 isimli tek perdelik oyunlarıyla karşılık verdi. Bunlardan ilkinde komedi kavrayışını yansıtıyor, İkincisinde ise oyuncuların dinlenme odasını ve prova sırasında sahne arttaki konuşmaları çok reelci bir bakışla anlatıyordu. Moliere 1662’de Armande Bejart’la evlendi. Üç çocuğu oldu, ama bunlardan sadece biri yaşadı.

1664’te sahnelenen Le Tartuffe, ou l’imposteur oynanışı Tartüf, 1876 ve Riyanın Encamı, 1881; yayımlanışı Tartuffe, 1944 isimli oyunu Bayanlar Okulu’nden de daha büyük bir hengamenin kopmasına yol açtı. Reyin kilisenin baskısıyla menedildi ve ancak 1669’da yine oynanma imkânı buldu. Tartuffe, bir cins danışmanlık ve eğitmenlik rolüyle bir burjuvanın evine kapağı atmış, dindar görünüşlü bir sahtekârın maceraları üzerine heyetiydi.

Moliere Tartuffe’ün menedilmesine rağmen, daha da kışkırtıcı bir reyin olan Dom Juan, ou le festin de Pierre’ı oynanışı Don Civani, 1876; yayımlanışı Don Juan, 1943 sahneye koydu. Don Juan, aristokratik bağımsızlık prensibini hiçbir borç ya da mükelleflik tanımamak ve Tanrı’yı da hiçe saymak noktasına kadar vardıran, ama herkesin kendisine karşı mükellefliklerini yerine getirmesini de istemekten geri kalmayan tipik bir Moliere kahramanıydı. Uşağı Sganarelle ise asılcılığı, dindarlığı ve ödlekliğiyle her bakımdan efendisinin tersiydi. Bu iki kahraman, Cervantes’in Don Quijote ile Sancho Panza’sının Fransız edebiyatındaki karşılığı olarak da görülebilir. Don Ouijote’nin hayalciliğinin yerini, Don Juan’da terbiyesizlik almıştır. Sonunda Don Juan, tanrıtanımazlığından dolayı cehenneme sevk edilir, ama bu arada seyirciyi eğlendirmeyi ve onların ikiyüzlülüklerini de sarihe çıkarmayı muvaffak olmuştur.

Moliere, 1666’da da en zaferli oyunlarından sayılan Le Misanthrope’u oynanışı Adamcıl, 1876; yayımlanışı İnsandan Kaçan. 1976 sahneye koydu. Komedinin kahramanı Alceste; prensiplerine sımsıkı bağlı, hiç kimseyi hoşlanmayan, ama bu arada kendi hatalarının hiç farkına varamayan yeni tip bir ahmaktı.

Moliere’in en şöhretli oyunlarından biri olan L’Avare Pinti. 1938, 1991 ilk defa 1668’de sahnelendi. Eser, şiiri anımsayan bir düzyazıyla yazılmıştı. Ananesel komedinin tam kalıplarını mutasyona uğratılarak kullanıldığı bu reyin, kahramanının paradoksunu fazla sert ve üryan bir stilde göz önüne serdiği için evvelleri pek yakalanmamıştı. Pintinin para isteği, oyunun bazı sahnelerinde zalimlik, patolojik bir yalnızlık, hatta sarihçe, delilik noktasına varıyordu. Sonradan Goethe Pinti’nin bir komedi değil, bir facia olduğunu öne sürmüşse de bu yorum mübalağalı sayılabilir. Zira komediye has olan esas paradoks, insanca olmayan emellerle beşeri içgüdüler arasındaki karşıtlık, burada da ortaya çıkar, ama Moliere seyirciye neşeli bir komikliği değil, absürtlük ve sakilliği sezdirir.

Moliere’in 1668’de sahnelenen diğer oyunu George Dandin oynanışı Kıskanç Herif, 1873;yayımlanışı George Dandin, 1943 uzun zaman bir fars olarak değerlendirilmiştir. Günümüzdeki bazı eleştirmenlere göreyse, Moliere’in belki de en orijinal, en gözü pek eseridir. Komedinin kahramanı Dandin. kendi ahmaklığını kabul eden, ama her şeyin ters gittiği bu dünyada uslu olmanın da işe yaramadığını öne süren ironik bir tiptir. Haklı olduğu hissedilmekte, ama kendisi haklı olduğunu bir cinsli sarihçe ispatlayamamaktadır.

Moliere’in sıhhati 1669’dan sonra giderek bozuldu. Gene de 1670’te şaheseri sayılan Le Bourgeois gentilhomnıe’u oynanışı Köylü Aristokrat ve Burjuva Jantilom, 1927; yayımlanışı Naziklık Ahmaksı, l937/Zerafet Ahmakları, 1938/Ne Oldum Çılgınsı, 1968 sahnelemeyi muvaffak oldu. Bu, Moliere’in en keyifli, en mutlu komedilerinden biriydi. Orta sınıf içindeki yükselme ve sınıf sıçrama gayretlerim mevzu alan oyunun kahramanı Jour-dain, boş ve anlamsız laflarıyla lafların gerçekten boş olduğunu ister istemez sezdiren, cömert oluşumlu, ama bundan da utanç dinleyen, sevimli bir tipti.

Hastalığına rağmen, ömrünün son senelerinde Moliere üç ehemmiyetli reyin daha sahneledi: 1671’de sahnelenen Les Fourheries de Scapin Scapin’in Dolapları, 1944, 1672’de sahnelenen Les Femmes savantes oynanışı Okumuş Bayanlar, 1876; yayımlanışı Bilgiç Bayanlar, 1944 ve 1673’te sahnelenen Le Malade imaginaire Hastalık Hastası, 1940. 1982. Bu son reyin, vefattan ve hekimlerden korkan bir hastalık hastasının vesvese-larıyla beraber tıp işini ve hekimlerin bilgiçliğini de alaya alıyordu. Oyunun üçüncü gecesinde Moliere sahnede fenalık geçirdi ve evine götürüldükten hemen sonra can verdi.

Moliere’in aynı zamanda bir oyuncu olması yazdıklarını da etkilemiştir. Oyunlarının kişilikleri, kendi tiyatro topluluğunun oyuncularını hatırlar. Kendisi de genellikle, acele kızan adam, uşak, kandırılmış koca, dar kafalı burjuva ve “Moliere sınan herife” söven yobaz ihtiyar gibi rollere çıkmıştır. Asıl hayatta, hatta provalarda yaşadığı vaziyetleri basitçe bir reyin malzemesi haline getirmekte akıldadır. Bu surattan çoğu oyunlarında bir doğaçlama havası görülür; modeli evvelden tanımlanmış bir reyin yazmaz, o anda bulduğu, eline geçen mevzuyu ya da insan tipini oyunlaştırır. Misalin Le Mariage force’de 1664; oynanışı Güç Nikâhı, 1871; yayımlanışı Güçle Nikâh, 1933/ Güçle Evlenme, 1944/Güç Nikâhı, 1970 Rabelais’nin roman şahsı Panurge’ün konutluluk mevzusundaki şüphelerini kendine çıkış noktası yapar. Le Medecin malgre lui’de 1666; oynanışı Mecburi Doktor, 1876; yayımlanışı Mecburi Hekim, Mecburi Doktor, 1970 ise dayaktan kurtulmak için kendine hekim ziyneti veren bir oduncuyla alakalı bir ortaçağ masalından yola çıkar. Oyunların konulan ve hadise örgüleri, belirli bir müzakereyi başlatmak için çoğu zaman sadece bir taşıt işlevi görür. Bu konuşmalar içinde, reyin bireyleri, birbirlerinin görüş ve laflarındaki yanlışlık, anlamsızlık ya da paradoksu ortaya çıkarırlar. Roller sık sık değişir, uslu adam ablavut vaziyetine düşer, ahmağın da derinde yatan bir anlamın lafçısı seviyesine yükseldiği olur. Bu sebeple, Moliere’in oyunlarını bir usçuluk savunusu olarak görmek yanlış olun Moliere’de usla ussuzluk birbirine çok yakındır; bu ya-kınlık, Moliere komedisinin çağı için çok yeni bir kavramı, absürtlük kavramım öne çıkarmasını sağlar. Şayet bir laf ya da hadise, her türlü usçuluk hududum aştığı halde bizi güldürüyorsa, Moliere’e göre burada usla ahmaklık aralıksız yer değiştiriyor demektir.

Moliere, olağan çağın ve günümüzün miktarlarına göre, profesyonel bir yazar ya da edebiyatçı değildi. Oyunlarının tümünü, yayımlamak emeliyle değil, hemen oynanmak emeliyle yazmıştır.

Moliere’in çok rakamda eseri Türkçeye çevrilmiş, bir hayli eseri de 1870’lerde uyarlanarak sahnelenmiştir. Bunlar arasında. Ahmed Vefik Paşa’nın George Dandin’den uyarladığı Yorgaki Dandini 1872 ve Hastalık Hastası’ndan uyarladığı Merakı 1876 ile Teodor Kasap’ın Le Cocu imaginaire’den 1660 uyarladığı işkilli Memo 1874 sayılabilir. Ayrıca, Pinti’yi Teodor Kasap Cimri Hamid 1873, Ahmed Vefik Paşa Azarya 1876 isimleriyle, Scapin’in Dolapları’nı Direktör Ali Bey Ayyar Hamza 1871, Ahmed Vefik Paşa ise Dekbazlık 1876 isimleriyle uyarlamıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1